İnsanın varoluşundan bu yana sahip olduğu haklar ulusal anlamda hemen her dönemde koruma altında olmakla, bu hakların uluslararası düzeyde korunması fikri politik ve sosyal gelişmeler doğrultusunda 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda Türkiye Avrupa’da insan hakları alanında ortaya çıkan gelişmelere kayıtsız kalamamış, Anayasa Mahkemesi denetimine tabi yasalarıyla bu hakları koruma altına almanın yanında uluslararası denetimi de kabul etmiştir.
Bu anlamda Türkiye Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan, demokratik rejimlerin devam ettirilmesi açısından gerekli olan asgari hak ve özgürlükleri güvenceye alarak işe başlayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini 18 Mayıs 1954’te onaylamış, 28 Ocak 1987’de de bireysel başvuru hakkını tanımıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin zorunlu yargı yetkisini ise 28 Ocak 1990’da kabul etmiştir.
Birleşmiş Milletler bünyesinde de başta Kişisel Ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, Ekonomik, Sosyal Ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, Kişisel Ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme Olmak Üzere birçok sözleşmeye taraf olmuştur.
Ulusal anlamda ise2004 yılında yapılan Anayasa Değişikliğiyle başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere, Türkiye’nin taraf olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere, kanunların üzerinde bir değer atfedilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin ihlal edildiğini iddia eden herkesin ,Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının söz konusu olacağı 12 Eylül 2010 tarihli referandumla kabul edilmiştir. Bireysel başvurunun uygulamaya geçirilmesiyle, kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların sebep olduğu hak ihlallerine karşı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren anayasal yargı denetimi başlatılmıştır.
İnsan haklarının korunmasına, geliştirilmesine, ayrımcılığın önlenmesine ve ihlallerin giderilmesine yönelik çalışmalar yapmak, bu anlamda kitle iletişim araçlarını da kullanarak bilgilendirme ve kamuoyu duyarlılığı geliştirmek gibi amaçlarla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu 20 Nisan 2016 tarihli 29690 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu ile kurulmuştur.
Bu bağlamda ulusal ve uluslararası düzenlemeler ışığında, kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların sebep olduğu hak ihlallerine karşı Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılacak başvurular konusunda danışmanlık ve dava hizmetleri Erdoğan Hukuk & Arabuluculuk & Marka – Patent Vekilliği ofisi avukatlarınca titizlikle yürütülmektedir.